BÖYLE BAŞLAR SABAHLARI MUDANYA’NIN04 Kasım 2019, 23:12 Yemyeşil yemeni üstünde nakış işler gibi bezenmiş, allı morlu çiçekler. Karasevdalı âşıkların gözyaşlarına benzer dallardaki goncalar. Yeni doğmuş bir bebeğin kokusu gibidir, çiçeklerden esen rüzgâr. Böyle başlar Mudanya’da gün, yönetmeni bilinmeyen müthiş bir orkestradır, tan yeri ağarmaya başlayınca ötüşen kuşların resitali, hiçbir şeyin yerini tutmaz. Sabah balkonda denize karşı yapılan kahvaltılar. Simitçi çocuğun manidar seslenişleri, yeni sağılmış ineğin sütünü kapınıza getiren köylü vatandaşın sabah kapıyı çalıp ta; Abla kahvaltıya yetiştirdim sütünüzü taze taze için gari deyişi. İşte böyle başlar sabahları Mudanya’nın. Sahilden sesler gelir biraz kulak kabartırsan, poyraz rüzgârının sürüklediği. Bir telaşenin, aceleciliğin seslenişidir bunlar. Balıkçılar o günün taze balıklarını tutup biran önce balıkhanedeki tablaları süslemek, Mudanyalıya taze balıklarını sunmaktır gayeleri. Çarşılardan kıpırdanmalar başlar, kepenk seslerine hayırlı işler dilekleri karışır. Güneş doğup da vurmaya başlayınca denizin üstüne, mavi giderde yerini gümüş rengine bırakır. İskelesinde buruk yüzler vardır sabahın ilk saatlerinde, bir veda nın ardında kalan. Deniz otobüsüne yetişme talaşına karışır kucaklaşmalar, vedalaşmalar, iyi yolculuk dilekleri. Bir yalvarış bir yakarışı andırır birden deniz üstünde uçuşan martıların çığlıkları. Bayat ekmeklerini denizdeki martılara atan Mudanyalının yanı sıra, bir gün önceden kalan balıkları martılara veren lokantaların garsonları, farkında olmadan bir şenlik başlatmışlardır çoktan sahilde. Çocuk parklarında öylesine bir tablo vardır ki insan seyrettikçe kendinden geçer. Altmış Yetmiş yaşlarında dedeler torunlarının ellerinden tutmuş oyun parklarında onları avuturken, geçmişle gelecek arasında öyle güzel köprüler kuruluyor ki şaşarsınız. Elinde bir simidi kemire kemire işine giden çocuktaki telaş insanı öyle duygulandırıyor ki. Ekmek parası kazanmaya giderken, başı yukarıda mahzun savaşçılar gibi. Bulvarda sabahın ilk ışıklarında yerini alan olta balıkçıları, kaçırdıkları iri balıkların tartışmasına çoktan başlamışlar bile. Ne yapalım bu günde kısmet bu kadarmış der de, geçerken balıkhanenin önünden bir kilo istavrit alıverir evine boş gitmemek için. Böyle başlar Mudanya’da sabahlar, bir tatlı esintiyle doğan güneş ardında tatlı bir telaş bırakır. Sokaklarında selamı esirgemeyen, güler yüzleriyle günaydınlaşan insanları. Yaşlısından gencine, delisinden kedisine, martısından güvercinine kadar böyle karşılamaktadır Mudanya’da sabahı Mudanyalı. Çiçekli evlerinden güler yüzlü insanlarına kadar sabah başlamıştır Mudanya’da.
Sabah ’ı şerifleriniz hayır olsun sevgili dostlarım.. Bu haber 1490 defa okunmuştur.
|
HAVA DURUMUNÖBETÇİ ECZANE
|